Son gün oldukça az zamanım vardı ve doğru kullanmalıydım. Mardin'e dönmem gerekiyordu. Hızla yola koyulmadan önce Siirt'te dolaştım biraz.
İlk olarak Siirt Ulucamii'ne uğradım. 1129 yılına tarihlenen cami Selçuklu Sultanı Mugizüddin Mahmut tarafından yaptırılmış. İnanılmaz derecede hoş bir camidir bu. Son yıllarda yapılan restorasyonlarla biraz değişikliklere uğradı ve güzelleşmedi. Minaresinin eksik kısımları tamamlandı. Minaresi çini işlemelerle süslüdür, hem de firuze çiniler. Caminin Ankara Etnoğrafya Müzesinde sergilenen minberi ise harika güzellikte ağaç oyması örneklerindendir.
Cumhuriyet Camii'nin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemekte ve caminin içindeki hücrede Hz. İsa'nın havarilerinden Yahova'nın yattığı düşünülmektedir. Kesinlikle çok eski bir ziyaretgâhdır.
Siirt'e yolunuz düşerse çarşıya da biraz vakit ayırın. Eskiden daha güzeldi ama hâlâ eski çarşı bölgesi biraz da olsa korunuyor. Çok enteresan detaylarla karşılaşacağınıza eminim. En azından bir çay içecek zaman ayırın kendinize ve biraz dolaşın.
Yol üstünde Veysel Karani Türbesi'ne de uğradım.
Veysel Karani aşkın, anne sevgisinin ve doğruluğun simgesidir. Annesine olan sevgisi ve peygamber aşkının karşılığını, Hz. Muhammed'in ölümünden sonra vasiyeti gereği hırkasının kendisine verilmesiyle alır. Bu hırka günümüzde Fatih'teki Hırka-i Şerif Camii'nde sergilenmektedir.
Veysel Karani aşkın, anne sevgisinin ve doğruluğun simgesidir. Annesine olan sevgisi ve peygamber aşkının karşılığını, Hz. Muhammed'in ölümünden sonra vasiyeti gereği hırkasının kendisine verilmesiyle alır. Bu hırka günümüzde Fatih'teki Hırka-i Şerif Camii'nde sergilenmektedir.
Yol üstünde Kozluk'a uğradım. Oradaki dostlarla buluştuk. Kozluk İbrahim Bey Camii'nde Batman televizyonunun bir çekimi vardı. Ben de gittim ve bu vesileyle camiyi gezdim.
Caminin kitabesine göre burası 1705 yılında Garzan Aşireti'nden Murtaza Bey oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır.
Caminin kitabesine göre burası 1705 yılında Garzan Aşireti'nden Murtaza Bey oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır.
Caminin minaresi beş kenar bir kaide üzerine inşa edilmiş ve çok zarif bir taş işçiliği var.
Minaredeki güneş saati görmeye değer. Çok zarif ve güzel.
Biliyor musunuz, ben caminin minaresine çıktım. Çok zevkli bir deneyimdi. Zor işmiş ama gerçekten. Çift merdivenli (yani çift yollu) bir minare bu. Aşağıdaki fotoğrafta görünen sol taraftaki merdivenden çıkıp indim. Sağ taraftaki kullanılmıyormuş. Kapısı da kapalıymış.
Minarenin tepesinde epey zaman geçirdim. Çok korktum ilk başta, sonra bayıldım, şerefede dolaşıp durdum. İşte size minareden bir görüntü: Kozluk (Hezo) Kalesi.
Bu kale MS 416 yılında Pers Hanedanı için dini bir merkez olarak bu kayalık tepeye inşa edilmiş. Burası zaman içinde İpekyolu'nun önemli noktalarından biri olunca MS 639 yılında İyaz bin Ganem komutasındaki Müslüman orduları tarafından ele geçirilmiş.
Sonunda beni zorla da olsa minareden indirebildiler. Batman televizyonu için yapılan çekimleri seyretmeye gittim. Hafif bir yağmur başladı ve koştura koştura Kozluk mezarlığını inceledim dostlarla. Bence bu mezarlar Ezidi mezarları.
Sonunda beni zorla da olsa minareden indirebildiler. Batman televizyonu için yapılan çekimleri seyretmeye gittim. Hafif bir yağmur başladı ve koştura koştura Kozluk mezarlığını inceledim dostlarla. Bence bu mezarlar Ezidi mezarları.
Kozluk'tan ayrılıp Mardin'e dönmeden önce Civan Değer benimle de söyleşi yaptı. Konu profesyonel turist rehberliği, yörede turizm ve 2014 Mayıs sonunda benim rehberliğini yapacağım ve Batman - Siirt - Şırnak bölgelerini kapsayan kültür gezisiydi...
Bu topraklara yeniden dönmek üzere dostlarla vedalaşıp Mardin'ime doğru yola koyuldum, yanıma kâr kalan harika deneyimler ve gönlümde yepyeni dostlar ve dostluklarla...
Darısı başınıza...
(28 Mayıs 2014 tarihli yazımdır)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder